Pandemiyle birlikte birçok kişi bir anda kendini home office çalışırken buldu. Kimi şirketler bu uygulamaya alışıktı, kimi ise süreci ilk kez deneyimledi. Bugün geldiğimiz noktada ise deneyimlerimizden yola çıkarak sorguladığımız bir konu var. Evden mi yoksa ofisten mi çalışmak daha verimli?
Pandemi nedeniyle hayatımızdaki en büyük değişimlerden biri home office yani evden çalışma düzenine geçmemiz oldu. Aslına bakarsak, evden çalışmak birçok iş yeri için daha az maliyet ve daha fazla iş verimi anlamına geliyor. Bunu farkına varan şirketler, evden çalışma modellerini geliştirme konusunda yoğun mesai harcamaya başladı bile.
Elbette çalışanlar için de ofiste çalışma ve home office çalışma durumu farklı etkiler gösteriyor. Koronavirüsün hayatımızda uzun süre kalıcı olacağını ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini düşündüğümüzde, şirketlerin evden çalışma stratejilerini geliştirmeleri kaçınılmaz bir gereklilik haline geliyor. Bu konuda çeşitli araştırma yapan uzmanlar ise evden çalışmanın iş verimini çok daha olumlu etkilediğini ifade ediyor.
Ev mi, ofis mi?
Ofis ortamı çalışanlar için her ne kadar iş disiplini ve iş motivasyonu sağlıyor olsa da ulaşım, mesai saatleri, kıyafet sınırlamaları gibi pek çok şey çalışanları olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşayan çalışanlar için trafik büyük bir stres yaratıyor. Toplu taşımaların kullanılması durumu ise salgının yarattığı paniği tetikliyor. Bu açıdan bakıldığında, evden çalışmanın çalışanlar açısından birçok yararı var. Çalışan kişi, evden çalıştığında herhangi bir şekilde trafik stresi yaşamıyor veya pandemi korkusuyla yüz yüze gelmiyor. Toplum sağlığı açısından da bulaş riski büyük oranda azalıyor ve daha güvenli bir ortam oluşuyor. Ancak evden çalışma durumunda, çalışanın kendi motivasyonunu ve disiplinini sağlaması önemli bir husus. Çalışanlar iş planını düzenli bir şekilde gerçekleştirirse, yapması gereken işleri “Nasıl olsa evdeyim…” diyerek ertelemezse ve işlerin birikmesine neden olmazsa, kısacası zamanını iyi yönetirse bu süreç onun için avantajlı olur.
Bu durumun tam tersi düşünüldüğünde, çalışanın tembellik yapması ve işle ilgilenmesi gereken saatler içerisinde farklı uğraşlarla meşgul olması, gerekli motivasyonu sağlayamaması ya da zamanını yönetememesi onun için olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bazı insanlar yapısal olarak kendi disiplinlerini sağlayıp daha özgür bir ortamda daha verimli çalışırken, bazı insanlar için zorlayıcı bir faktörün bulunması şart. Ev ya da ofiste çalışma konusunda bir karar vermek için bu durumu dengelemek gerek.
İş verimi nasıl etkilenir?
Günümüzün dijital dünyasında, bedensel iş gücü gerektirmeyen hemen hemen bütün işler bilgisayar ortamında yapılabilir. Bu dijital dünyada işin verimini etkileyen en önemli faktör ise çalışan faktörü. Çalışanın huzurlu ve güvenli bir ortamda bulunması, bir yönetici baskısı altında olmaması veya trafik gibi çeşitli dış sorunlar için efor sarf etmek zorunda olmaması, onun yaratıcılığını olumlu etkileyerek iş anlamında daha etkin ve verimli olmasını sağlayabilir. Bu nedenle eğer yapılan iş kolu uygunsa, mümkün olduğunca home office çalışma sistemini uygulamakta fayda var.
Home office çalışma düzeni, çalışma verimiyle birlikte birçok konuda dünyaya katkı sağlayabilir. Örneğin; özel araçların daha az kullanılması hava kirliliğini büyük oranda azaltabilir ve bu durum karbon ayak izinin azaltılmasında önemli bir rol oynayabilir. Benzer şekilde kalabalık metropollerin trafik yoğunluğu bir nebze olsun rahatlayabilir. Dolayısıyla uluslararası şirketler bile yavaş yavaş home office çalışma şeklini benimserken, Türkiye’de de benzer dönüşümlere şahit oluyoruz.
Artık internetin olduğu her alan ofise dönüşebiliyor. Hem yöneticiler hem de çalışanlar pandemi sürecinde bunu iyi anladı ve iyi kavradı. Bakalım bu durum geleceğin çalışma hayatını nasıl şekillendirecek.